PISA Raporuna Göre Türkiye’de Eğitimde İlerleme Kaydedilmedi
3 mins read

PISA Raporuna Göre Türkiye’de Eğitimde İlerleme Kaydedilmedi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Türkiye’nin 2003 yılında Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programına (PISA) ilk defa katıldığı yıldan bugüne, eğitim alanında hatırı sayılır bir ilerleme kaydedilmediğini belirterek, “Öğrencilerimizin yüzde 33’ü sosyo-ekonomik ölçeğin en alt beşte birlik diliminde kalarak sınava giren öğrenciler arasında en dezavantajlı grupta yer almışlardır. Bununla beraber, ülkemizde haftada en az bir defa yiyecek alacak para bulamadığı için yemek yiyemediğini belirten öğrencilerin sayısı yüzde 19,3 ile OECD ortalaması olan yüzde 8,2’nin oldukça üzerinde ölçülmüştür. Bütün bunların doğal sonucu olarak, öğrencilerimiz, diğer üye ülkelerdeki öğrencilere kıyasla kendilerini daha güvensiz, yalnız ve dışlanmış hissetmektedirler” açıklamasını yaptı.

CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 uygulaması hakkında bir rapor hazırladı. Türkiye’nin matematik alanında 37 OECD ülkesi arasında 32’inci sırada yer aldığını belirten Özçağdaş’ın PISA raporuna ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

TÜRKİYE OKUMA BECERİLERİ ALANINDA 456 PUANLA 37 OECD ÜLKESİ ARASINDA 30’UNCU SIRADA”

“Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 uygulaması, 37’si Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi olmak üzere toplam 81 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Uygulama sonuçları, 2003 yılında araştırmaya ilk defa katıldığımız yıldan bugüne, eğitim alanında hatırı sayılır bir ilerleme gerçekleşmediğini göstermektedir. Rapora göre; Türkiye okuma becerileri alanında 456 puanla 37 OECD ülkesi arasında 30’uncu sırada; matematik alanında 453 puanla 37 OECD ülkesi arasında 32’nci sırada; fen alanında ise 476 puanla 37 OECD ülkesi arasında ise 29’uncu sırada yer almıştır. 2003 yılında yapılan PISA araştırmasına göre Türkiye tüm ülkeler arasında okuma becerileri alanında 35’inci iken bugün 36’ncı, matematik alanında 33’üncü iken bugün 39’uncu, fen alanında ise 33’üncü iken bugün 34’üncü sıraya gerilemiştir.

ÖĞRENCİLERİMİZ, DİĞER ÜYE ÜLKELERDEKİ ÖĞRENCİLERE KIYASLA KENDİLERİNİ DAHA GÜVENSİZ, YALNIZ VE DIŞLANMIŞ HİSSETMEKTEDİRLER”

Uygulama raporuna göre, öğrencilerimizin yüzde 33’ü sosyo-ekonomik ölçeğin en alt beşte birlik diliminde kalarak sınava giren öğrenciler arasında en dezavantajlı grupta yer almışlardır. Bununla beraber, ülkemizde haftada en az bir defa yiyecek alacak para bulamadığı için yemek yiyemediğini belirten öğrencilerin sayısı yüzde 19,3 ile OECD ortalaması olan yüzde 8,2’nin oldukça üzerinde ölçülmüştür. Bütün bunların doğal sonucu olarak, öğrencilerimiz, diğer üye ülkelerdeki öğrencilere kıyasla kendilerini daha güvensiz, yalnız ve dışlanmış hissetmektedirler. Araştırma sonuçları, eğitim alanında yapısal bir dönüşüm ihtiyacının kanıtı niteliğindedir. Eğitimde istikrar ve gelişim, öncelikli olarak, bilimsel ve şeffaf veri ışığında doğru politikaların belirlenmesi, sonrasında bunların kararlılıkla uygulanmasına bağlıdır. Aksi takdirde, eğitim alanında başarı sağlamak ve ülkemizin geleceği için sağlıklı bir değişim gerçekleştirmek mümkün olmayacaktır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir