“`html
Türkiye Ekonomi Yönetimi Üzerine Eleştiriler Derinleşiyor
Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası, piyasalarda oluşan belirsizliği gidermek adına Merkez Bankası, 27-28 milyar dolarlık rezervini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, piyasalardaki sağlıklı işleyişin sağlanması için gerekli tedbirlerin alındığını belirterek, Türk Lirası Uzlaşmalı Vadeli Döviz Satım İşlemleri ile oynaklığın azaltılmasının hedeflendiğini açıkladı.
MEHMET ŞİMŞEK’E YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ile uluslararası yatırımcılarla gerçekleştireceği görüşmeler öncesinde Şimşek’e çeşitli sorular yöneltti.
Yalçın Karatepe, ekonomi yönetiminin eylemleri hakkında şu soruları sordu:
”Sayın Bakan, piyasaların sağlıklı işlemesinin önündeki engellerle ilgili görüşlerinizi paylaşmayı düşünüyor musunuz? Türkiye’de neler oluyor ki piyasalar doğru çalışmıyor? Toplumun gelecek cumhurbaşkanı olarak gördüğü bir kişiyi tutuklarken, ‘tedbirleri alıyoruz’ diyorsunuz. Gerçekten gerekli olan tedbir, hukukun yeniden inşasıdır. Sadece faizleri değiştirerek veya döviz satarak bu sorunu çözemeyeceğinizin farkında olmalısınız.”
Yalçın, İmamoğlu’na yönelik operasyonun arka planına dair şu değerlendirmeleri yaptı:
“HUKUKİ SORUNLARIN ÖTESİNDE BİR DURUM VAR”
”Geçtiğimiz hafta yaşananların ardından, Türk lirasına olan güvenin azaldığını ve halkın dövize yöneldiğini gözlemledik. Yabancı yatırımcılar hızla Türkiye’yi terk ediyor, borsa değer kaybediyor ve piyasa faizlerinde ani artışlar meydana geliyor. Enflasyon beklentileri de yukarı doğru revize ediliyor. Yabancı kuruluşlar, 2025 sonu için enflasyon tahminlerini yükselttiklerini açıklıyor. Bu gelişmelerin ekonomik büyümeye ve istihdama olumsuz etkileri olacaktır. Yaşananlar yalnızca hukuki bir çöküş değil, aynı zamanda vatandaşlarımız üzerinde ağır bir ekonomik yük oluşturuyor. Mehmet Şimşek’in ekonomi politikalarının iki temel ayağı vardı: Birincisi yurtiçi talebin azaltılması, ikincisi ise döviz kurunu kontrol altına almak. Ancak bu stratejiler başarısız oldu.”
”REZERV SATIŞLARI HIZ KAZANDI”
”HUKUK, BİR ARAÇ HALİNE GELMİŞ”
Geçtiğimiz hafta sonu Merkez Bankası yöneticileri, bankaların yönetimleriyle bir araya geldi ve bu hafta alınacak tedbirler hakkında görüştüler. Sermaye Piyasası Kurulu, birçok yeni düzenleme açıkladı. Ancak sorunlar devam ederken, yalnızca geçici çözümlerle başarıya ulaşmak mümkün değil. Gerçekten gereken, Türkiye’deki hukuksuz durumun sona erdirilmesidir. Mevcut yönetim tarzı, akademik ve hukuk alanında da benzer bir çökmeye yol açmıştır. İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmesi, bu durumun en somut örneklerinden birisidir. Böyle bir sistemde, herkesin kabullenmeyeceği kararlar alınmakta. ”Peki neden bu durumu yaşıyoruz?” sorusuna yanıt aramalıyız. Erdoğan’ın iktidarını sürdürmek istemesi, 86 milyon vatandaşın ekonomik geleceği üzerindeki yükü artırma yetkisini ona veriyor mu?
”EKOLOJİK ETKİLERİN SEBEBİ ERDOĞAN’IN İKTİDARI”
Kurların ne yönde ilerleyeceğini göreceğiz. Yabancı yatırımcılar yeniden Türkiye’ye dönecek mi? Bunu pek mümkün görmüyorum. Merkez Bankası Başkanı ve Hazine ve Maliye Bakanı, bu öğleden sonra yabancı yatırımcılarla bir telefon görüşmesi gerçekleştirecek. O toplantılarda ne anlatacaklarını merak ediyorum. ‘Varlıklarımız uygun fiyatlarla sizin için hazır, gelin değerlendirin’ mi diyecekler? Uzun bir süre boyunca bu durumu tekrar tekrar konuştuk, ama yabancı yatırımcılar geri döndüğünde hızla geri çıkış yapabiliyorlar. Bugünkü toplantıda verecekleri mesajlar oldukça önemli, ama verilecek tek mesaj, Türkiye’yi ucuzlaştırdıklarının altını çizmek olacaktır. Sonuç olarak, Erdoğan’ın iktidarını sürdürme çabası, tüm bu ekonomik sorunların temelinde yatıyor.”
”NİSAN’DA FAİZ İNDİRİMİ OLASILIĞI KALMADI”
Yalçın Karatepe, Merkez Bankası’nın faiz politikaları ile rezerv satışları üzerine değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
”Geçen hafta yaşananları göz önünde bulundurursak, Nisan toplantısında faiz indirimi beklenmiyor. Çünkü yüksek faizler hakkında ciddi şikayetler bulunmakta. Bu durum, faiz artırımını gerektirebilir. Faizler piyasalarda yükselirken, insanlar daha az risk alan yatırım araçlarına yöneliyor. Şu an piyasa fonları 130 milyar lira civarında bir büyüklüğe ulaştı ve bu gösteriyor ki halk, yükseklikten kaçıyor. Önümüzdeki Nisan toplantısında herhangi bir değişiklik olup olmayacağı ise Türkiye’deki gelişmelere bağlı.”
”DÖVİZ SATIŞLARIYLA SORUN GİDERİLEMEZ”
Yalçın Karatepe, Bakan Şimşek’in ”Piyasalardaki sağlıklı işleyiş için gerekenleri yapacağız” açıklamasına karşılık olarak şunları söyledi:
”Bakan, piyasa işleyişini etkileyen sorunlar hakkında bir açıklama yapacak mı? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tutuklandı. Bu kişiyi toplum, geleceğin cumhurbaşkanı olarak görüyor. Daha sonra, ‘gerekli tedbirleri alıyoruz’ demek yetersizdir. Acil alınması gereken tedbir, hukukun restorasyonudur. Bu olmadan, yalnızca faiz oranlarını değiştirmek ya da Merkez Bankası’ndan döviz satarak sorunların üstesinden gelebileceğinizi düşünmeyin. Öncelikle gerçekte ne olduğunu kabul etmelisiniz, tarif etmelisiniz. Sonrasında ise bu sorunları ortadan kaldıracak tedbirler almalısınız ki piyasalarda sağlıklı bir işleyiş mümkün olabilsin.”
“`
