Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda “Muhtarlar Toplantısı”nda konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
MUHTARLAR BU YÖNETİM SİSTEMİNİN TEMELİDİR: Muhtarlar toplantımızın 53’üncüsünde sizlerle birlikteyiz. Bugün Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını temsilen 81 ilden gelen 2023 muhtarımızla bir aradayız. Muhtarlarımızı özlemişiz. 2024 senesinde 51 ilimizde 179 muhtar hizmet binamızın yapımına başlıyoruz. Önümüzdeki seçimlerde köylerine ve mahallerine hizmet için adaylığını koyacak muhtar adaylarımıza başarılar diliyorum. Deprem bölgesinde yaptığımız ziyaretlerde şehirlerimizin muhtarların da aralarında olduğu temsilcileri dinlemeye önem verdik. Bu yıl sizlerle arzu ettiğimiz sıklıkla bir araya gelemedik. 2015 yılı şubat ayından bu yana toplantılar yaptık. Niçin muhtarlarla bu kadar sık irtibat halindeyiz. Muhtarlar bu yönetim sisteminin temelidir. Hem milletimizin nabzını en iyi şekilde tutacağımızı hem de 85 milyona ulaşabileceğimizi hem de ülkenin gerçek fotoğrafını bulabileceğimizi biliyoruz. 2002’den beri demokrasimizin uçbeyleri olarak gördüğümüz muhtarlarımızı destekledik. Muhtarlarımızın maaşlarını, sigortalarını ve diğer özlük haklarını yaptıkları işlerle mütenasip hale getirdik. Adrese dayalı kayıt sistemini muhtarlara da açtık. Metruk binaları muhtarlarımız sistem üzerinden bildirebiliyor. Ayni yardımlara muhtarları da dahil ettik.
İÇİŞLERİ BAKANIMIZA TALİMAT VERİYORUM: Belediye başkanlığı, kaymakamlık, valilik gibi üs müesseselerle ilişkilerin sürdürülebilir olmasını muhtarlıklarımız temin ediyor. Muhtarlık kurumunun lağvedilmesi gibi önerilere biz katılmıyoruz. Güvenlikten sosyal desteklerin adaletli dağıtımına kadar pek çok vazife üstlenen muhtarlıklarımız gereklidir. Muhtarlıklarımızın daha işlevsel hale getirilmesi düşünülebilir. Bu dönüşüm kolayca yapılabilir. Buradan İçişleri Bakanımıza talimat veriyorum; muhtarlıklarımızın günümüz şartlarına göre yeniden yapılandırılası çalışmalarını gündeme alın. Vatandaşlarımızın, muhtarlarımızın, belediye başkanlarımızın, kaymakamlarımızın, valililerimizin görüşlerini alarak çalışmayı süratle hayata geçirelim. Meclis tatile girmeden, yetişmezse önümüzdeki yasama yılında çözüme kavuşturalım. Biz buralara ‘Muhtar bile olamazsın’ manşetlerini alt ederek geldik.
BEDELİ HER GÜN ÖDEDİK, ÖDÜYORUZ: Türkiye binlerce yıllık geçmişi, coğrafyamızdaki bin yıllık hakimiyeti, ilk asrını geride bıraktığımız cumhuriyetiyle dünyanın en kadim devletlerinden birisidir. Bu topraklar insanlığın en gözde yerleşim yeri olması hasebiyle gözlerin üzerinde olduğu coğrafyadır. Son bir buçuk asrımız epeyce zorlu geçti. Çanakkale’den Sarıkamış’a kadar çok büyük fedakarlıklalar yürüttüğümüz sürecin ardından Cumhuriyetimizle yeni dönemin kapılarını açtık. İstiklal ve istikbal mücadelemiz hiç bitmedi. Düşmanlarımız son 40 yıldır PKK ve uzantılarıyla aynı sinsi hedefin peşinde koşuyor. Bugüne kadar emellerine ulaşamadılar ama asla da vazgeçmediler. Biz de son 21 yıldır devletimiz ve milletimiz adına bu coğrafyada yaşamanın bedelini her gün ödedik ve ödüyoruz. Asıl mesele ülke içinde birilerinin hâlâ Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada neye tekabül ettiğinin farkına varamamış olmasıdır. Dış politikadan terörle mücadeleye kadar her konuda bu çarpıklığın tezahürleriyle karşılaşıyoruz. Muhalefetin hali bizi üzmekle beraber, biz sorumluluklarımız yerine getirmeye çalışıyoruz.
12 ŞEHİDİMİZ OLDU. ARDINDAN NE OLDU?: Ülkemizin son 6-7 yılı terörle mücadele bakımından en başarılı yılları olarak tarihe geçmiştir. Risklere prim vermedik. Türkiye yakın tarihinin en önemli terörle mücadele harekatlarını gerçekleştirmiştir. 12 şehidimiz oldu. Ardından ne oldu? 3 gün içerisinde 59 teröristi gömdük. Sınırlarımız ötesindeki operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Teröristlerin vatan topraklarını kirletmesine müsaade etmiyoruz. Daha önce, kendi şehirlerimizde, kendi dağlarımızda, kendi karakollarımızda içimizi acıtan alçak terör eylemlerine maruz kalıyorduk. Şimdi teröristleri kendi üstlerinde, mağaralarında imha ediyoruz. Bugün sınırlarımız içinde terör bitme noktasına geldiyse Irak ve Suriye’de yürüttüğümüz operasyonlardır. 2 ayrı çatışmada 12 şehidimizin acısı milletçe hepimizin yüreğini dağladı. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmıyoruz. MİT, Suriye’nin kuzeyindeki terör altyapısına ve elebaşlarına yönelik son derece başarılı operasyonlar icra ediyor. Terör örgütü için kritik önemde 70 tesis vuruldu. Bu operasyonlarımıza son terörist de tehdit unsuru olmaktan çıkana kadar devam edeceğiz. Kuzey Irak’taki operasyon bölgemiz coğrafi ve iklim şartları bakımından çok zor. Teröristler bu zorluğu kullanarak ülkemiz topraklarına rahatça girip çıktılar. Kan döktüler, vahşet sergilediler. Askerlerimizin operasyon yürüttüğü yerler o kadar zor ki, kalıcı üs bölgelerini hemen kurmak ve güvenlik sistemlerini çalıştırmak mümkün olmuyor. Şartlar arzu ettiğimiz hızda ilerlememizi güçleştiriyor. Baharla birlikte yeni üs bölgelerimizi tamamlayacak, teröristleri ayak basamayacak hale getireceğiz. Bölgedeki şartları bilmeyen, taktiklerden haberi olmayan birileri PKK uzantıları ağzıyla güya bizi eleştiriyor. Hiçbir ülkede kendi devletinin güvenlik stratejilerini değersizleştirmeye çalışan muhalefet örneği yoktur.
DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM: Ülkemizin tek derdi terörle mücadele olsa, güvenlik güçlerimiz ile milletimizin birlikte ve beraberliğiyle bunun üstesinden geleceğimize şüphemiz yok. Coğrafyamızın bize dayattığı başka sınamalarla karşı karşıyayız. Deprem, iklim değişikliği gibi sorunlar bunlardan biridir. Türkiye tüm bu mücadeleleri aynı anda yürütebilecek kararlılığa sahiptir. Bir yandan 6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldıracak faaliyetleri sürdürürken, diğer yandan deprem tehdidi altındaki şehirlerimiz güçlendirmeye devam ediyoruz. İstanbul’da 350 bin konutun dönüşümünü tamamlamayı hedefliyoruz. Hane başına toplam 1,5 milyon liralık desteği içeren bu programın hayırlı olmasını diliyorum. 31 Aralık’ta yürürlüğe girecek olan bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum. Geçtiğimiz 20 yılda depremler sebebiyle yapılan harcamaların tutarı, vergi gelirlerimizin 8 katını bulmaktadır. Devletimiz vatandaşını desteklemek için imkanlarını seferber etmektedir.
RAKAMLAR ENFLASYONUN ATEŞİNİN DÜŞMEYE BAŞLADIĞINA İŞARET ETMEKTE: Merkez Bankası rezervlerimize dair en müjdeyi de paylaşmak istiyorum. Rezervler; 145 milyar 456 milyon dolara ulaşarak rekor kırmıştır. Bu rakamı daha da artıracağız. Hayat pahalılığının farkındayız. Bütçe imkanlarını zorlama pahasına çalışanların ve emeklilerin maaşlarında yüksek oranlı artışlara gittik. 2024 yılı asgari ücret rakamını da bu tablonun tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Yeni asgari ücretle çalışanları enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık. Yeni asgari ücretin işverenlere, çalışanlara ve ailelerine hayırlı olmasını diliyorum. Enflasyonla mücadelede geri adım atmayacağız. Rakamlar enflasyonun ateşinin düşmeye başladığına işaret etmektedir. Piyasa gerçekleriyle açıklanamayacak fahiş fiyat artışlarına giden açgözlülere yönelik denetimleri yoğunlaştıracağız. (HABER MERKEZİ)