DNA’nızın %45’i kimsenin tahmin edemediği bir sırrı saklıyor

Bilim insanları, onlarca yıldır genetik yapımızın neredeyse yarısını “evrimsel çöp” olarak görüyordu. Ancak yeni bir keşif, bu algıyı kökten değiştirebilir. Araştırmaya göre, uzun süre işlevsiz sanılan bu DNA parçaları, gen ifadesini yöneten karmaşık bir sistemi kontrol ediyor olabilir. Bu bulgu, insan evrimini anlama biçimimizi yeniden şekillendirecek türden.

Hikâye, 1940’lı yıllara uzanıyor. Amerikalı bilim insanı Barbara McClintock, mısır bitkilerinde ilginç bir olaya tanık oldu: Bazı DNA dizileri, genom içinde bir yerden başka bir yere “sıçrayabiliyordu.” Ancak dönemin bilim camiası, bu keşfi kuşkuyla karşıladı.

Yıllar sonra anlaşıldı ki bu “sıçrayan genler” –bilimsel adıyla transpozon elementler– sadece mısırda değil, tüm canlılarda yaygındı. İnsan genomunun ise yaklaşık %45’i bu dizilerden oluşuyordu. Üstelik kökenleri, milyonlarca yıl önce atalarımızı enfekte eden eski virüslere dayanıyordu.

Bu bilgiye rağmen bilim insanları, transpozonları uzun süre homojen ve işlevsiz bir grup olarak değerlendirdi. Tıpkı tüm kuşların yalnızca uçabildikleri için tek bir kategoriye konması gibi…

Yeni bir bakış açısı

Uluslararası bir araştırma ekibi, bu kalıplaşmış bakış açısını değiştirecek bir yöntem geliştirdi. Transpozon dizilerini tek tip görmek yerine, aralarındaki evrimsel akrabalıkları analiz ettiler. Odaklandıkları grup ise MER11 ailesiydi.

Sonuçlar çarpıcıydı: Tek parça sanılan bu dizilerin, aslında MER11_G1’den MER11_G4’e kadar dört farklı alt aileye ayrıldığı ortaya çıktı. Her biri, primat evriminin farklı dönemlerine ait özgün bir hikâye anlatıyordu.

Genetik parazit değil, düzenleyici güç

Bu yeni sınıflandırma sadece akademik bir ayrıntı değil. Araştırmacılar, MER11 alt ailelerinde gen ifadesini düzenleyen özel moleküler imzalar buldu. Yani bu diziler, genlerimizin ne zaman ve nasıl çalışacağını kontrol eden biyolojik anahtarlar gibi işliyor.

Bir zamanlar “genetik parazit” olarak görülen bu parçalar, aslında genomumuzun sessiz ama etkili yöneticileri olabilir.

Araştırma, biyolojide “işe yaramaz” görünen şeylerin çoğu zaman derin sırlar sakladığını bir kez daha kanıtladı. “Çöp DNA” denilen şey, doğru araçlarla incelendiğinde kötü etiketlenmiş bir hazineye dönüşebiliyor.

Related Posts

Hepsiburada: Genç mühendis adayları için “Yarınlara Söz” programının yeni dönem başvuruları başladı

Hepsiburada: Genç mühendis adayları için “Yarınlara Söz” programının yeni dönem başvuruları başladı

Microsoft Edge ve WebView2, Windows 10’da desteğini yıllarca sürdürecek

Microsoft, güncellenen destek belgeleriyle Windows 10’da Edge tarayıcısının ve WebView2 bileşeninin en az 2028’e kadar güvenlik ve özellik güncellemeleri alacağını duyurdu. Destek, işletim sistemi güncellemeleri sona erse bile sürecek.

Siri’den önce destek asistanı: Apple’ın yapay zeka hamlesi başladı

Apple, müşteri hizmetleri uygulamasına eklediği yapay zeka destekli sohbet robotu “Support Assistant”ı sınırlı kullanıcılarla test ediyor. Gizlilik ve kontrollü kullanım ön planda.

TurkisHost Yeni Bir Çağa Adım Atıyor: VG Telekomünikasyon Bünyesinde Güçlenerek Devam Ediyor

Geçmişten Geleceğe Uzanan Köprü 2008 yılından bu yana Kıbrıs merkezli olarak faaliyet gösteren TurkisHost, web hosting sektöründe edindiği tecrübe ve güvenilirlik ile binlerce müşteriyi başarıyla ağırlamıştır. Kurulduğu günden itibaren müşteri …

Ölüme yakın deneyimler ve bilinç: Ne olduğunu halen bilmiyoruz

Ölümden sonra bilincimize ne olduğuna dair kesin bir cevap yok, ancak bilim insanları, bu konuyu çözmek için yıllardır farklı teoriler geliştiriyor. Ölüm sonrası deneyimlerin bilinçle ilişkisi, bir bilinmeyen olarak kalmaya devam ediyor.

Bilim kurgu filmleri gerçek oluyor: Elon Musk’ın yeni projesiyle ‘ışınlanmak’ mümkün olacak!

Çocukken filmlerde izlediğimiz ve hayran kaldığımız o sahneler, artık hayal olmaktan çıkıyor. Teknoloji vizyoneri Elon Musk, Dubai’de hayata geçireceği yeni projesiyle, bir şehri baştan başa saniyeler içinde geçmeyi, yani bir nevi ‘ışınlanmayı’ mümkün kılacak bir teknoloji duyurdu.