Yeni araştırma ise parklarla, ağaçlarla ve diğer yeşil alanlarla iç içe yaşamanın hücrelerimizin yaşlanma hızını yavaşlattığını gösterdi. “Science of the Total Environment” adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışma, yeşil alana sahip mahallelerde yaşayan insanların uzun yaşama ve daha yavaş yaşlanmayla ilişkilendirilen daha uzun telomerlere sahip olduğunu buldu. Bu nedenle ağaçların, çiçeklerin yaydığı gençlik için “yeşil botoks” tanımlaması yapıldı.
Her açıdan avantajlı
Telomerler, ayakkabı bağcıklarındaki plastik kapaklar gibi her hücrenin 46 kromozomunun uçlarında bulunan ve DNA’nın çözülmesini engelleyen yapılardır. Bir hücrenin telomerleri ne kadar uzunsa, o kadar çok kopyalanabilir. Telomerler hücrelerin bölünemeyeceği kadar kısaldığında hücreler ölür. “Guardian”a konuşan park profesörü Aaron Hipp, “Araştırmalar yaşadığımız yerin telomerlerin parçalanma hızını ve yaşlanma sürecimizi etkilediğini gösteriyor. Daha uzun bir telomer, daha genç ve daha koruyucudur. Bunlar da hücreleri yaşlanma sürecinden koruyor. Yeşil alanlar fiziksel aktiviteyi ve topluluk etkileşimini teşvik eder. Ağaçların ve yeşilliklerin bol olduğu mahalleler daha serindir, su baskınlarına karşı daha dayanıklıdır ve hava kirliliği oranları daha düşüktür” dedi.